1. Her yemeğin yanına yakışır.
Özellikle benim gibi yanında içecek olmadan yemek yiyemeyenlerdenseniz, kolanın en iyi kurtarıcı olduğunu zaten biliyorsunuzdur. Bazı yemekler için ayran, limonata gibi içecekler iyi birer alternatif olsa da, şu ana kadar gördüğüm kadarıyla kolanın üstün uyumuna yaklaşanilen başka bir içecek yok. Eğer yemeğinizin yanında alkolsüz bir şeyler içmek istiyorsanız dönüp dolaşıp yine aynı kapıya çıkacaksınız.
2. Sıcak yaz günlerinde ferahlatır.
Yazın en kavurucu günleri.. Dışarıda hava 35 derece.. Kendinizi bir şekilde gölge bir yere attınız. Şimdi yanına buz gibi bir kola iyi gitmez mi? Her ne kadar su susuzluğu gidermek için iyi bir çözüm olsa da, kolanın içindeki karbondioksitin boğazınızdan akarken verdiği his daha hızlı ferahlamanızı sağlayacaktır.
3. Hazımsızlığa iyi gelir.
Gazlı bir içecek olduğundan ağır bir yemek üzerine içildiğinde karbonat etkisi yapıp, sindirimi kolaylaştırır. Ayrıca midenizdeki fazla gazın da atılmasına yardımcı olur.
4. Her yerde bulunur.
Kola dünyada sudan sonra en kolay bulanabilen içecektir. Hatta kimi zaman gittiğiniz yerdeki suların temizliğine güvenmiyorsanız kola içmek mantıklı olabilir. Çünkü kapalı şişe ya da kutuda geldiğinden tifo, dizanteri ve kolera gibi hastalıklara neden olan mikropları barındırmayacaktır.
5. Şişe ve ambalaj tasarımları güzeldir.
Gazlı içecek sektörü tüm dünyayı sarmış durumda. Bunların da en bilineni tabi ki Coca Cola. Şirketler içeceklerini daha da cazip hale getirmek için bilinen tüm yöntemleri uygularken, içecek şişelerinin tasarımından üzerilerindeki etiketlerin etkiliyiciliğine, markanın logosundan, rengine her şeyi insan beğenisine uygun olacak şekilde tasarlıyorlar. Coca Cola'nın global kültüre olan etkisi yadsınamaz. Şu an Noel Baba'yı kırmızı elbiseler içinde görüyorsak, bunun tek nedeni 1930lu yılların başında Haddon Sundblom isimli illüstratörün Coca Cola'nın reklam kampanyası için Noel Baba'yı kırmızılar içinde resmetmesinden dolayıdır.
İllüstrasyon: Haddon Sundblom
1. Yüksek şeker miktarı.
Bir kutu kola yaklaşık olarak 15 adet küp şeker içeriyor. Bu da şu anlama gelmekte; sadece bir kutu kola ile vücudunuzun bir günlük şeker ihtiyacının tamamını alıyorsunuz. Yani bunun üzerine vücunuza girecek her gram şeker size basen, selülit ve diabet olarak geri dönebilir. Ben diyet içiyorum demek de kurtarmıyor. Çünkü diet ürünlerdeki kaloriler 'içi boş kalori' olarak adlandırılıyor ve vücudunuz için gerekli hiçbir besini içermiyor.
2. İçinde çok fazla sodyum barındırır.
Kola yüksek miktarda şekerden başka aynı zamanda yüksek miktarda sodyum da içermektedir. Fazla sodyum alımının yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve böbrek yetmezliğine sebep olduğu bilinmektedir.
3. Asit dişlerinize zarar verir.
Kolanın içinde bulunan karbondioksit her ne kadar içerken bizi ferahlatsa da dişlerimiz için büyük bir tehlike. Aynı zamanda koladaki şeker diş minelerinde kaldığı taktirde burada bakteri üremesine ve sonuç olarak da çürüklere neden olabilir.
4. Midenize zarar verir.
Karbondioksitin zararlı olduğu bir başka organımız da midemiz. Kolanın fazla tüketilmesi yemek borusunun ve midenin iç zarının incelmesine ve buralarda yaralar oluşmasına neden olur.
5. Bağımlılık yapar.
Bir kutu kolada bulunan kafein miktarı her ne kadar az görünse de tüketilen miktara göre ciddi seviyelere gelebilmektedir. Ama benim görüşüm kolanın bağımlılık yapmasının esas nedeni kafeinden ziyade daha çok kolay ulaşılabilir oluşu ve her yemeğin yanına yakışması. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder